Sınav sonrasında ve sonuçların açıklandığı dönemlerde öğrenci yoğun kaygı duyar. Ve bu kaygı sadece öğrencinin akademik yaşantısı için değil, psikolojik yaşantısı için de önem arz etmektedir. Bu dönemlerde özellikle ailelerin tutumları çok önemlidir. Katı ve baskıcı bir tutum sergileyen, başkaları ile sürekli kıyaslayan, yaşadığı yoğun stresi, çocuğunun duygularını görmezden gelerek olduğu gibi yansıtan aile tutumları çocuğun benlik saygısında ciddi hasara neden olmaktadır.

Peki bu süreçte aile çocuğa nasıl yaklaşmalı?

Gerçekçi beklentiler ile baskıdan uzak bir şekilde iletişim kurulmalıdır. 

Tüm süreç boyunca kurulan iletişimde hayalperestlikten uzak gerçekçi bir dil kullanmak çocuğun kendisinin farkında olmasını sağlayacaktır.
Yüreklendirici konuşmalar yaparken, çocuğa aşırı sorumluluk yüklemekten kaçınılmalı. “Benim oğlum en iyi okulu kazanacak”, “canım kızım iyi bir doktor olacak” vs. gibi yüreklendirici konuşmalar yaparken, çocuğun omuzlarına fazla sorumluluk yüklediğimizin farkına varmalıyız.


Koşulsuz sevgi bağını sınav öncesinde olduğu gibi sonrasında hissettirmeye gayret etmeli. Sınav sonucu ne gelirse gelsin ebeveyn olarak çocuğunuzun her daim yanında olduğunuzu ve koşulsuz şekilde sevdiğinizi hissettirmelisiniz.


Yargılayıcı dilden uzak, destekleyici ve motive edici yaklaşım sergileyin.
Sonuçların değil sarf edilen çabanın kıymetli olduğunu vurgulayın, çocuğunuza inandığınızı ve güvendiğinizi hem sözel hem davranışsal yollarla gösterin. “Senden hiçbir şey olmayacağını biliyordum zaten”, “Zaten çalışmadın, hiçbir şey yapamayacaksın” vs. gibi olumsuz ve cesaret kırıcı dilden uzak durulmalıdır. Bu dil çocuğun hem sosyal hem de akademik kimliğini olumsuz yönde etkileyecektir.


Duyguların bulaşıcı olduğundan dolayı, çift yönlü stresi azaltmaya yönelik adımlar atılmalıdır.
Sınav sonrası, öğrenci kadar ebeveynler de stresli olabilmektedir. Tam da bu noktada ebeveynler süreci yönetmede zorluk çekiyorsa, işler çocuk için daha da zor hale gelecektir. Bu yüzden ebeveynler olarak stres seviyesizi normal düzeye indirmeye yönelik beceriler kazanmaya çalışın. Zorlandığınız noktalarda bir uzmandan destek alın. Bununla birlikte çocuğunuz ile birlikte nefes teknikleri,  gevşeme egzersizleri ve meditasyon gibi stresle başa çıkma yöntemleri uygulamakta fayda var. 
Tercih zamanı geldiğinde sınırların farkında olarak yönlendirme yapılmalı.


Ebeveyn olarak öğrenciye, kendi istekleriniz veya içinizde ukde kalmış hayalleriniz doğrultusunda yönlendirme yapmaktan kaçınmalısınız. Çocuğun fikir ve isteklerine önem vermeli, aldığı kararlarda onu desteklemelisiniz


Unutmayın, çocuklarınız bu dünyaya sizin yarım kalan hayatlarınızı veya hayallerinizi gerçekleştirmek için gelmediler. Sizden geldiler fakat sizin bir uzantınız değiller, kendilerine özgü istekleri, düşünceleri ve kabiliyetleri var. Bunun farkında olarak bir yönlendirme yapmak fayda sağlayacaktır.