İsterseniz önce ikiyüz yıl kadar öncesinden bugüne bir gönderme yapalım. Sonra da 1500 yıl öncesinde bu şehrin seceresine kaydolmuş bir şahsiyetten söz edelim.
Yakın olan hikâye şöyle;
Osmanlı’da adına cerrahhane denilen ilk yapı, II. Mahmut döneminde 14 Mart 1827'de İstanbul Şehzadebaşı'daki Tulumbacıbaşı Konağı'nda “Tıphane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire” adıyla kurulur.
Bu tarih ülkede modern denebilecek tıp eğitiminin ilk başladığı gün olarak kabul edilir.
Bu nedenle okulun kuruluş tarihi olan 14 Mart tarihi zaman içinde Tıp Bayramı kutlamalarına tarih olur.
Bursa Darüşşifa’sında ilk Türkçe tıp eğitiminin 12 Mayıs 1929’da başlamasıyla tıp bayramı 1937 yılına kadar 12 Mayıs tarihlerinde kutlansa da, 1976’dan bu yana sistemli olarak 14 Mart gününün içinde yer aldığı hafta Tıp Haftası ve 14 Mart da tıp günü olarak kutlanmaya başlanır. Ve öylece devam eder.
İşte hazır 14 Mart Tıp Bayramı olarak kutlanıyorken; bundan tam 15 asır evvel M.S. 543 yılında kadim Amid şehrinde yaşamış döneminin çok ünlü bir tıp bilgininden söz edeyim de tarihin tozlu ve unutulayazmış sayfalarında kalmasın.
Amidli Aetius (kimi kaynaklarda Atinos olarak da geçer) hakkında Türkçe kaynaklarda ayrıntılı bilgiler olmasa da altıncı yüzyılda ihtişamlı zamanlarını yaşayan Roma-Bizans idaresi altındaki Amida (Diyarbakır) şehrinde doğup büyüdüğü ve ilk eğitimlerini şehrinde tamamladığını biliyoruz.
Hatta yakın günlerde şehre çok yakın olan Mardin şosesi üzerindeki eski bir Roma Garnizonu olan Zerzevan Kalesi’ndeki kazılarda tıbbi ameliyat aletlerinin bulunduğunu da bir daha hatırlatmış olayım. İhtimaldir ki Aetius’un ayağı oradan da geçmiş ola!
Aetius‘un 543 yılında tıpta uzmanlık eğitimi için İskenderiye’ye giderek eğitimini tamamladığını tarihten biliyoruz. Tekrar şehrine dönerek kimi ameliyatlar yaptığını da yine kayıtlardan biliyoruz.
Amidli Aetius daha sonra Bizans’ın merkezi şehri İstanbul’a gider ve dönemin en önemli payesi kabul edilen ve üst düzeyde saygı gösterilmesi gereken şahsiyet anlamında “Obsequio Comes” unvanını alır. Doğu Roma İmparatoru Büyük Justinianos (527-565) tarafından iltifata mazhar olduğu tarihin kaydettikleridir.
Ölüm tarihi ile ilgili bilgi yoktur. Aetius‘un tıp biliminin çeşitli dallarına ait olan ve günümüze kalan 16 (kimi kaynaklarda 19) eseri var. Bu eserlerinden kimileri 1816 yılında Yunanca ve Latince olarak yayınlanmış.
Göz hastalıklarına ait olan eseri, kendisi de bir Optalmolog olan ve 1843-1925 yılları arasında yaşamış Julius Hirscberg tarafından 1899 yılında Almanca ve Yunanca olarak yeniden basılmış.
Doğumla ilgili olan eseri ise Max Wegscheider tarafından “Geburtshilfe und Gynakologie bei Aetios von Amida” ismiyle Almancaya çevrilip 1901 yılında Almanya’da yayınlanmış.
Tıp Bayramı’nın bunca anlam katılarak her yıl kutlandığı bir zaman diliminde istedim ki geçmişte de bir kez hekim arkadaşlara ve örgütlerine hatırlattığım ama pek de kale alınmadığını düşündüğüm bir önerimi bir kez daha güncelleyeyim.
Mesela, Diyarbakır Tabip Odası, Türk Tabipler Birliği ile birlikte ünlü tıp bilgini Amidli Aetius adına bir ödül koysa…
O yıl içinde tıp alanında önemli bir başarıya imza atmış olan şahsiyete ödül verse. Hatta ödülle yetinmeyip Amidli Aetius üzerine bir çalışma, bir sempozyum düzenlense. Bunu da yeterli görmeyip Aetius adına Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Aetius’a vefa adıyla ismi bir kürsüde zikredilse.
Yani ezcümle bilim yolumuzu aydınlatırken 1500 yıl evvel bu coğrafyadan göçüp gitmiş bir bilim şahsiyeti hemşehrinin eserleri ve adı kadim Amid şehri üzerinden yeniden güncellense sizce de bu 14 Mart Tıp Bayramı haftasında güzel olmaz mı?
14 Mart 2024 Diyarbekir / Şeyhmus Diken