Bu ülkede her şey güllük gülistanlık sanki, millet kendini bir akıma kaptırmış.
Bu akımın adı da challenge.
İngilizce bir kelime olan challenge, Türkçe karşılığı “meydan okumak” yani.
Sosyal medyanın gelişmesiyle birlikte popüler olan challenge akımında bir fotoğraf ve video paylaşılarak başka bir kişiye gönderim yapıyor.
O kişi de paylaşım yaparak başka bir kişiye meydan okuyor.
Son günlerde popüler olan 20'li yaşlar challenge akımında herkes 20'li yaşlardaki fotoğraflarını paylaşıyor.
Kim, kime karşı meydan okuyor peki?
Bence meydan okumadan ziyade bu akıma katılanlar suyun akşına kendini kaptırmış durumda.
Popülarite adına kelli felli adamlardan, siyaseti yüzüne gözüne bulaştırmış insanlara, burnundan kıl aldırmayan tiplerden bir yerlere gelmek için kırk takla atanlara kadar herkes fotoğraf arşivini karıştırmakla meşgul.
Sosyal hesaplarımda gezinirken tüm akımların yanında soğan tarlasında ürününü bırakıp giden, camide gaz bombası sıkılan, elindeki poşetle tramvayın altında atlayan, çöplerde yiyecek arayanları görüyorum.
Yazık!
Ülke olarak tırlatmaya az kaldı.
Tüm bunların yanında android telefonu olmayıp da 20’li yaşlarda ne karizmatik erkekler ne de güzel kadınlar var oysa.
Onlar belki de bu akımdan habersiz yaşama tutunmaya çalışıyor.
Fotoğrafın tümüne baktığımda Diyarbakır’ın Bağlar İlçesi’ndeki amele pazarındaki Hasan’ın sözleri tokat gibi çarpıyor yüzüme…
“Doğduğum güne nefret ediyorum… Açım aç, ha…”
Saygılarımla