New York’ta bundan tam 130 yıl önce kurulmuş (1895) ve şu anda ABD’nin en büyük üçüncü halk kütüphanesi vasfına sahip bir kütüphane.

ABD’nin değişik yerlerinde 92 şubesi ve 3 binden çok çalışanı ve 55 milyon kitabıyla bu devasa kütüphanede 100’den fazla ayrı başlıklar altında kitaplar tasnif ediliyor.
Öyle ki filmlerde de kullanılmış bir kütüphane. 2002’de çekilen “Örümcek adam” ve kırk yıl önce yapılan “Hayalet Avcıları” ve yine bir 2002 filmi  “Zaman Tüneli” ile Pembe Panter ve Muhammed Ali bu kütüphanenin sinema filmi için mekânsal plato olarak kullanılanlarının sadece bir kaçı…
Mutlak bir sessizlik mekânı, Manhattan gibi gürültülü bir bölgede vaha gibi. Bir kütüphane olmanın yanında tarihi bir sanat eseri Manhattan’daki muhteşem  Bryant Park’ın bitişiğindeki ana bina.


Sadece kitap okurları için değil, ücretsiz dil kursları da söz konusu üstelik sadece o bölgede oturanlar için sınırlanmamış.
Yılda ortalama 18 milyon kişinin ziyaret ettiği New York Halk Kütüphanesi ülkenin en çok ziyaret edilen kütüphanesi olarak da ün kazanmış.
Kitaplar ve e-kitapların yanı sıra, Kristof Colombus’un Yeni Dünya’yı keşfini duyuran 1493 tarihli mektubundan, George Washington’un orijinal Veda Konuşması’na kadar bir milyona yakın çeşitli tarihi belgeleri de bünyesinde saklıyor. 


Ve Ekşi Sözlük’te bir yorumda şunu okudum: “şu anda internete bağlı olduğum yer, New York gibi pahalı bir şehirde bulunmaz nimet.
Bir saat internet için 5 dolar ödediğiniz bir şehirde bedava internete bağlanmak büyük imkan. Kütüphaneye gelinir, iki dakika içinde kütüphane kartı çıkarılır, ardından bilgisayardan gidip rezervasyon alırsınız ve sonra günde bir saat civarı internete bedava bağlanabilirsiniz.
“Ayrıca binanın mimari harikasını anlatmaya çalışmayacağım bile, gerçekten çok güzel. Kafanızı kaldırıp tavana baktığımızda bir sanat eseriyle karşılaşıyorsunuz.”


Bu yönüyle muhteşem bir kütüphane olmanın yanında sanki bir müze ya da müze kütüphane…
Peki şimdi merak ediyorsunuz değil mi? Ya hu Şeyhmus Diken elin Amerika birleşik devletlerinin Şehr-i New York’undaki halk kütüphanesini neden durduk yerde bizlere anlatadurdu! Bize ne! Diyebilirsiniz…
Şu nedenle efendim: Hani yukarıda kütüphanenin 55 milyon kitabı olduğundan 
Söz ettim ya!


İşte o 55 milyon kitabın içinde benim kitaplarım da varmış. Tümüyle tesadüf eseri internette bir arama yaparken karşıma çıktı. Ve de hemen hepsi. Üstelik sadece kendi yazdığım kitaplarım tek değil! Editörlüğünü yaptığım kimi kitaplar da varmış. Otuz kitap kaydı gözüküyor New York Halk Kütüphanesi’nde.
Daha ne olsun.
Bizde mi? Diye hemen aklınıza takılacak! İnanın ki bilgim yok? Hem bizde kitap okunuyor mu ki! Yılda altı kişiye bir kitap düşüyormuş ülkemizde. Ve gözlemim şu; kütüphanelere üniversiteye ya da liselere hazırlık için ders çalışmak üzere gidiyor gençler…
Sahi siz, evet evet siz bir kütüphanenin kapısından en son ne zaman adım attınız içeriye!