Anadilinde sağlık, sadece Kürtçe konuşulan coğrafyanın sorunu değildir. Başta Suriye savaşı olmak üzere, savaş, işsizlik, açlık gibi insani nedenlerle Ortadoğu ve Asya’dan gelen mültecilerle artık Türkiye’nin genelinde yaşanılan bir sorundur.
Anadilinde sağlık özelikle Kürt hekimler için zorlu bir mücadele alanı olmuştur. Hem uzun yıllar resmî kurumlarda Kürtçe yasağı, hem de Kürtçe konuşmanın siyasallaştırılması hatta terörize edilmesi bu mücadeleyi gereğinden fazla zorlamıştır.
Kürt olup okuma şansı ve imkanı bularak tıp doktoru olanlar için de mesele daha ağır yaşanmıştır. Esasında her Kürt olan ya da Kürtçe bilen anadilinde sağlık hizmeti verememiştir. Onlar için süreç daha travmatik yaşanmıştır. Anadilinde sağlık daha çok muhalif olan, ilerici, aydın hekimlerin meselesi olmuştur. Tarık Ziya Ekinci, Mahmut Ortakaya, Abdülselam Ekinci, Adem Avcıkıran, Selçuk Mızraklı gibi tabip odalarında aktif görev almış hekimler, anadilinde sağlığı mücadelenin ana gündemlerinden birini yapmıştır.
Bu mücadelenin sonuçlarından biri Kürtçenin tüm lehçeleriyle birlikte bilim dilinde kullanılması çabasıdır.
İşte ilk baştaki adıyla Mezopotamya Tıp Günleri böyle bir çabanın sonucudur. Ortadoğu’da, dört parçada yaşayan ve diaspora denilen ülke dışında yaşayan Kürt hekimler, 2008 yılında başlattıkları çalışmalarla 2009 yılında, Diyarbakır’da ilk kongreyi başarıyla gerçekleştirmişlerdir. Dr. Selçuk Mızraklı, Dr. Abdullah Saed Abdullah, Dr. Hilal Koç, Dr. Şükrü Güler, Dr. Adem Avcıkıran, Dr. Yılmaz Demir, Dr. Qerani S. Abdullah, Dr Hüseyin Bektaş, Dr. Omar Simo, Dr. Abdullah Jadim, Dr. Ahmed Mukhtar, Dr. Fadıl Omar ve adlarını sıralayamadığımız bir çok hekim büyük bir heyecan ve çabayla kongreyi gerçekleştirmişlerdir.
TTB kongreyi desteklemiş, Merkez Konsey yöneticileri fiili olarak katılmıştır. Tarık Ziya Ekinci, Mahmut Ortakaya, Selim Ölçer gibi Tabip Odası ve TTB Merkez Konsey yöneticiliği yapmış hekimler büyük bir heyecanla kongreyi desteklemişlerdir.
2015 yılına kadar, 3’ü Diyarbakır da, Mardin, Süleymaniye, Duhok ve Van da kongre başarılı bir şekilde gerçekleştirilmiştir. 2015 yılında Van’da 7. Mezopotamya Kongresi başarılı bir şekilde devam ederken, Diyarbakır da HDP seçim mitinginde bomba patlamıştır. Bu bomba ile başlayan süreç, ülkeyi her bakımdan olumsuz etkilediği gibi, Mezopotamya Tıp Kongrelerini de olumsuz etkilemiştir. 2016 ile başlayan KHK ihraçları, hekim göçü, yurtdışı yasakları, tutuklanmalar kongrenin gerçekleşmesini sekteye uğratmıştır. Diasporadaki hekimlerin ülkeye girişi bile yasaklanmıştır.
Kongre daha zayıf ve daha lokal olarak,2019 yılında Duhok’ta ve 2023’te Berlin’de gerçekleştirilmiştir. Bu 2 kongrenin düzenlenmesi asıl olarak devamlılık içindi. Yurtdışı yasakları, vize sorunları ve belirsizlikler kongreyi darlaştırmaktadır.
Bu yıl yaklaşık 1300 Kürt hekimi, 31 Ekim-1 Kasım tarihleri arasında Hewler’de Mezopotamya Tıp Kongresi için bir araya geldi. Kongre, Duhok ve Berlin’de gerçekleştirilen kongrelere göre daha kapsamlı ve daha kitleseldi. Kongre teknik ve organizasyon anlamında başarılı bir kongreydi. Elbette Irak Federe Kürdistan Yönetiminin desteği kongrenin başarılı geçmesinde etkili oldu.
Kongre düzenleme çalışmalarında yer alamadıkları halde Diyarbakır ve Mardin Tabip Odası da Hewler’deki kongreye katıldı. 2015 yılında Van’da gerçekleştirilen kongreden sonra geniş katılım sağlanan kongrenin elbette eksik tarafları da vardı.
Kongre ilk olarak 2009 yılında Diyarbakır da Diyarbakır Tabip Odası öncülüğünde gerçekleştirilirken tıp alanında tüm lehçeleriyle Kürtçenin kullanımı amaçlanmıştı. Bu kongrede Sorani ağırlıklı dil hakimdi. Kongrede az sayıdaki Kurmanci sunumlar Latin alfabesiyle sunuldu. Sorani sunumlar ise İngilizceydi. Kırmancki (Zazaki ) sunumların olmayışı büyük bir eksiklikti. Kanımca Kürtlerin hala ortak alfabeye geçmemeleri, Kürtçeyi de etkilemektedir. Kürtlerin en önemli meselelerinden biri ortak alfabenin olmayışıdır.
Esasen Mezopotamya Tıp Kongreleri tarihi, Kürtçenin yaşamın her alanı gibi bilim alanında da gelişiminin siyasi süreçlere bağlı olduğunu göstermektedir. Kürt sorununun çözülmesi Kürtçenin yaşamın her alanı gibi bilim alanında da rolünü de artıracaktır.
Bireysel olarak zaten başta Kürt hekimleri olmak üzere Kürt aydınları, Kürtçe için elinden geleni yaptılar ve yapmaya devam edecekler.
Ve Mezopotamya Tıp Kongrelerini de her şartta ve her dönemde gerçekleştirecekler.