Aldatılmanın ve aldatmanın son dönemlerde daha çok yaygınlaştığını görüyoruz. Bu durumun nedenlerine baktığımızda da ilişkiden ilişkiye ve kişiden kişiye göre değişebilecek çeşitli birçok faktörü bulunuyor.

Aldatmayı kolaylaştıran faktörlerin bazıları; eski dönemlere göre kadınların erkekler ile eşdeğer tutulması, modernleşen dünya ile bireyselliğin artması, sosyal hayattaki çeşitliliğin artması, daha fazla iş yükü, dijitalleşen dünya ile birlikte insanların birbirine çok kolay ulaşıp etkileşim kurabilmesi gibi çeşitli faktörlerdir.

Aldatma nedenlerinin bazıları ise; karşı tarafı duygusal olarak ihmal etmek, iletişim problemleri, çocukluk çağı travmaları, yeni heyecan arayışı, güvensiz bağlanma stiline sahip olmak, benlik ve kendilik kavramındaki eksiklik sebebiyle bir ilişki sorumluluğunu taşıyamamak, ilişki dinamikleri ve ilişki sürecinde ilişkiyi etkileyebilecek çeşitli dışsal faktörler, hamilelik gibi çeşitli birçok şey sayılabilir.

Aldatmanın Psikolojik Nedenleri Nelerdir?

Aldatmayı psikolojik olarak ele aldığımızda sıklıkla narsistik kimlikle birlikte egozimi görmekteyiz. İlişkideki kontrolün elinde olmasını isteyen ve kendini partnerinden daha üst gören veya üstün görmek isteyen bir kişi aldatmaya da eğilimlidir.

Kişide yetersizlik şeması ve özgüvensizlik varsa bunun eksikliğini kendi içinde kapatmak içinde aldatmaya yönelebilir.

Diğer psikolojik bir nedende benlik/kendilik kavramının tam olarak gelişmemesidir. Bu kısımda eksiklik yaşan bir kişi sağlıklı ayrılamaz ve ayrışamaz. Bu düzeyde bir kişi bu sorumluluğu alamaz. İlişkideki çatışmayı yönetmek, çözüm yolları arayarak devam etmek veya sonlandırmak yerine başka bir kişiye ve başka bir ilişkiye yönlenir. Çünkü bir ilişkiyi devam ettirmek kadar sonlandırmakta sorumluluk gerektirir.

Çocukluk dönemiyle birlikte ilişki dinamiğimizde oluşmaya başlar. Kişini aldatmasında çocukluktan getirdiği ilişki dinamiği ve karakter özellikleri de rol oynanabilmektedir.

Aldatma Türleri

Fiziksel Aldatma; Bireyin eşi dışında farklı birisiyle görüşmesi, fiziksel temasta bulunması veya cinsel yakınlık kurarak aldatmasıdır.

Zihinsel Aldatma; En yaygın görünen aldatma biçimlerindendir. Kişi biriyle yüz yüze görüşüp fiziksel yakınlık kurmasa da zihnen bir başkasına yakınlık kurup ona yönelmiştir.

Sanal aldatma; Yine çok sık gördüğümüz bir aldatma biçimidir. Çeşitli dijital platformlarda partneri dışında biriyle etkileşimde olmak, karşısındaki kişinin dikkatini çekebilmek için takipleşme, beğenilerde bulunmak, mesafeli ve sadece yazışarak da olsa iletişim kurarak aldatmaktır.

Duygusal aldatma; Kendi içsel çatışmalarını çözememiş veya yönetememiş kişilerde görülmektedir. Onaylanmak, kabul edilmek, beğenilmek ve sevildiğini hissedebilmek her insanın ilişkideki temel ihtiyaçlarıdır. Bu ihtiyaçların karşılanmaması ya da karşılansa bile kişide yeteri kadar doyum sağlamaması kişiyi aldatmaya yönlendirmiştir. Geçmişten hatta çocukluktan getirdiği şemaların ve eksikliğini hissettiği şeyleri gelecekteki eşine ve ilişkisine aktarmışsa burada konu partnerden aslında bağımsızdır. 

Aldatan Kişinin Psikolojisi

Aldatılan kişide oluşabilecek yıkıcı olumsuz duygular daha çok konuşulsa da aldatan kişilerde çeşitli birçok olumsuz duygular yaşanabilmektedir.

Aldatan kişilerde belirli bir süreden sonra vicdan muhakemesi ile birlikte suçluluk psikolojisi çok sık görülmektedir. Kişiler çoğu zaman bu suçluluk duyguyla baş edemediği için bunu karşı tarafa da yansıtır. Aldattığı kişide kusurlar arar, tutunabileceği bir suç arar. Eşinde veya eşiyle olan ilişkisinde ufak bir sorun veya kusur bulabilirse kendisini daha iyi hissedecektir. O ufacık sorunu veya kusuru devleştirebilecek boyuta kadarda getirebilir. Çünkü kendi içindeki suçluluğu ancak bu şekilde susturabilecektir. Aldatan kişi eğer duygusal olgunluğu olan, onu çok seven, her insanda olabilecek minik kusurları olsa da bütünde mükemmel bir eşe sahipse ve bunun farkındaysa kendi suçluluk duygusunun üstesinden gelmekte daha çok zorlanarak pişmanlığın sonrasında çok daha yoğun yaşayabilir.

Doğduğumuz andan itibaren önce yaşadığımız ortama ve kişilere uyum sağlamaya, sonra sorumluluklarımızı alabilmeye, tercihlerimizi yapabilmek ve irademizi yönetebilmek üzere yetiştirilmekteyiz. Deneyimlerimiz ve karakter özellerimizle birlikte bunu çocuk kimliğimizden sağlıklı yetişkin kimliğimize geçirebiliyoruz veya bu süreçte yaşanan aksaklık ve bazı takılmalarla duraksama yaşayabiliyoruz. İlişkiye başlamak bir tercihtir ve bu tercih beraberinde sadakati ve sorumluluğu da getirmelidir. Ancak kişi o çocuk kimliğinden çıkıp sağlıklı yetişkin kimliğine geçiş yapamadıysa yaptığı tercihten pişman olabilir, sorumluğu taşıyamayabilir, ilişkiden veya partnerinde sebepsizce de sıkılabilir, bugün birini isterken yarın başkasını isteyebilir. Çünkü haz ilkesinden gerçeklik ilkesine geçemeyen kişi söz konudur.

Aldatma nedeni her ne olursa olsun bu aldatmayı haklı çıkarmayacaktır. Bazı kişiler bunu sadece duygusal veya fiziksel bir ihtiyaç olarak görse bile bu ihtiyacı partnerinden ve mevcuttaki ilişkisinden nasıl sağlayabileceğinin yolları aranmalıdır. Kimlik karmaşasını çözerek sağlıklı yetişkin modu ile bir ilişkiyi sürdürülebilme veya sonlandırabilmeyle ilgili kendini geliştirmelidir.

Eğer aldatan tarafındaysanız ve bu durumdan yana rahatsızlık duyuyorsanız bir ruh sağlığı uzmanıyla birlikte önce neden aldatmaya yöneldiğinizi sonra da yapılacak çalışmalarla hazdan gerçeklik ilkesine geçerek sağlıklı yetişkin rolünüzle daha sağlıklı ilişkiler sürdürebilirsiniz.