TTB bu ayın sonunda (28-29-30 Haziran 2024 tarihinde) genel kurula gidiyor. İktidarı ve muhalefetiyle, meslek odaları ve sendikalarıyla, toplumun her kesimince genel kurul oldukça dikkatli izleniyor.

Çünkü, sağlık hizmetleri çözüm bekleyen sorunlarla çıkmaza girmiştir. 

Çünkü, bu genel kurulun üzerinde çok fazla beklentisi olan, çok fazla kesimin gözü vardır. 

Çünkü, TTB adlı 21.asrın ilk çeyreğinde yaptıklarıyla öne çıkan, bir meslek odasından çok fazla özelliği olan bir örgüt vardır.
Hem 2016 darbe girişimi hem de ilan edilen OHAL süreçlerinde, TTB belki çok ileri bir adım atmadı. Ama muhalefet gerilediği için olduğu yerde duran TTB, iktidara göre çok ileri gitmiş oldu. Bunun içinde TTB’yi hedef aldı. İktidarın yetkili ağızları TTB’ye tehditler de bulundu. (Hala da ediyorlar.) Tehdit yetmedi, yönetici ve aktivistini göz altına alındı. Ve TTB’nin yasal yetkileri de kuşatma altına alındı. 

Şimdi TTB genel kurula alınmış ama uygulanmasına zaman kalmamış kayyum gölgesiyle ile giriyor. 

TTB bu genel kurula kadar 21. asrın bu çeyreğinde EDTTB (Etkin Demokratik TTB) grubu tarafında yönetildi. 2 yılda bir yapılan seçimler öncesi kara propagandaya, adli ve idari baskılara, gerici söylemlere, haksız ve hukuksuz müdahalelere rağmen seçimleri EDTTB grubu; demokratik, birleştirici, gerçekçi, toplumcu ve ilerici özelikleriyle kazanmayı başardı.

Tüm resmî kurum ve kuruluşların yanında, nerdeyse sivil toplum kuruluşlarının da çoğunu, sendikal alanı, meslek odalarının çoğunu etkisi altına alan siyasi iktidar TTB’yi bir türlü etkisi altına alamadı ve kendisine muhalif etkinliğini kıramadı. 
2003 yılında iktidarın büyük önem verdiği SDP (Sağlıkta Dönüşüm Programının) başarısız olmasında EDTTB yönetiminde ki TTB’nin demokratik haklı mücadelesinin büyük payı vardır. 

TTB demokratik zeminde yerine göre üretimden gelen gücünü kullanarak sağlıkta özelleştirme sürecinin tamamlanmasına engel olmuştur. Bugün sağlıkta birinci basamak, koruyucu sağlık hizmetleri, kamucu sağlık siyasi iktidar tarafından da dikkate alınmak zorunda kalınıyorsa, bu TTB’nin mücadelesi sayesindedir. 
Aynı zamanda TTB hekimlik emeğinin fazlasıyla ucuzlamasana g(ö) grevlerle , eylemlerle engel olmuştur.  

TTB sağlık alanında herkese eşit, ücretsiz sağlık hizmeti mücadelesi yanında , barış ve demokrasi mücadelesinde de iktidarı zorlamıştır.  Mesela ‘ savaş  bir halk sağlığı sorunudur’ diyerek her türlü savaşa karşı çıkmış, toplumda bu anlamda bir farkındalık yaratmıştır.

Bunlardan ötürü TTB genel kurulu aslında iktidarın hala dinmemiş öfkesi altında gerçekleşiyor. 

Yine yönetimde ki EDTTB grubu bu genel kurula daha zor şartlarda, sağcılaşma baskısıyla ve içeriden aldığı darbe ile giriyor. 
Elbette seçime girilen süreçte bu köşeye sığmayacak daha çok şey yazılabilir. Şimdilik buna ara vererek sağlık alanını, hekimlerin sorunlarını ve TTB’nin yapması gereken önceliklerini hatırlatmakta fayda görüyorum. 

Ve bu hatırlatmaların genel kurula faydası olacağını düşünüyorum. 

Tıp Fakültelerin de ki ezberci eğitim, yetersiz öğretim kadrosu, yetersiz pratik , kalabalık yerinde eğitim nitelikli hekim yetiştirmeye engeldir. 

Geleceğini göremeyen gençliğin ruh hali genç hekimleri de karamsarlığa ve meslekten soğumasına yol açmaktadır. Genç hekimler bugün daha öğrenciyken yurt dışına gitmenin planlarını yapıyor.  

Bu açıdan en başta Tıp öğrencileri ve genç hekimlerle buluşmak, eğitim süreçlerine dahil olabilmek, onları sürece katmak TTB’nin önceliği olmalıdır
Siyasi iktidar, yıllardır serbest piyasa eksenli sağlık politikalarıyla hekimlik mesleğini tüccarlaşmayla karşı karşıya bırakmıştır. Hekim emeği hem ucuzlamış hem de haksız rekabet aracı olmuştur.

Sağlığın bir sektöre dönüşmesiyle, hekimler patrondan, işçiliğe farklı sınıf ve statülerle ayrıştırılmış olup birlikte davranmayı zorlaştırmaktadır.  Yine bu açıdan TTB’nin önceliklerinden birisi hekimleri, her açıdan bir araya getirmek olmalıdır.
Ve yine hekim hastasına yeterli zaman ayıramıyor. Sağlık hakkı ve geçinme hakkı arasına sıkıştırılmış hekim mesleğine daha fazla yabancılaşıyor. Hekimler fiziki ve ruhsal şiddetle karşı karşıya kalıyor. 

Şiddete karşı planlamalar elbette TTB’nin önceliklerinden birisidir.

Serbest piyasa zihniyetiyle sağlık hizmetleri sınırsız bir şekilde ticarileşmesene neden olan siyasi iktidar, bir yandan da sağlık alanında belirsiz yerelleştirme  siyaseti uyguluyor. Bu siyaset sağlık alanını bilim dışılıklarla karşı karşı bırakıyor. 

Hekimler mesleğini gerçekleştirirken tıp dışı, ilkel ve sağlığa zararlı hurafelerle karşı karşıya kalıyor. Evrensel ve tarihsel ilkelere bağlılık zayıflıyor. Hipokrat mesleğe bağlılık yemini değiştiriliyor.
Bu yüzden TTB’nin öncelliklerinden bir diğeri hekimlik mesleğinin evrensel ve tarihsel niteliğini, barışçıl, demokratik, laik, eşitlikçi kimliğini hatırlatmaktır. 

TTB’nin bir diğer önceliği hekimlerin mesleğine olan yabancılaşmasını en aza indirmeye çalışmak olacaktır. Yine sağlığın toplumsallığını hatırlatarak, kültür ve sanat çalışmaları bu çabaya katkı sağlayacaktır.

Farklı kültürlerin, inançların, dillerin birbirine karıştığı coğrafyamızda, evrensel tıp ilkelerini, insancıl hukuku, toplumsal barışı, hekimlere ve topluma hatırlatacak çalışmalar planlamak TTB’nin önceliklerinden biri olmalıdır. 

Tabip odalarının birbirleriyle ve merkez konseyle daha sıkı ilişki geliştirmesi TTB’nin öncelliklerinden biri olmalıdır.
Hekimlik mesleğine ve Tabip Odalarına karşı haksız ve olumsuz propagandayı boşa çıkartacak olan TTB ve Tabip Odaları öncülüğünde, hekimlerin birlikte çabasıyla olacaktır. 

Tabip Odaları ve TTB’nin yukarıda özetlediğimiz haklı mücadelesini güncelleyerek tüm hekimlere anlatacak ve yayacak planlamalar yapması bir ihtiyaç olarak ortadadır. 

Tüm bu tespitlerimiz için hekimlerle çalıştıkları yerde, sıcağı sıcağına, yüz yüze buluşmak çok önemlidir. Hekimleri iş yerlerinde ziyaret etmek, aynı işyerinde çalışan hekimleri bir araya getirmesini sağlamak TTB’nin ve Tabip Odalarının öncelliklerinden birisi olmalıdır. 
Yine öncelikle TTB ve Tabip Odaları hekimleri dinlemeyi, eleştirilerini ve önerilerini alacak yol ve yöntemleri kolaylaştırmalıdır. Bu açıdan işyeri temsilciliğinin işlevselleşmesi önemlidir.

Bunun için TTB, bir tarafı eğitim bir tarafı etkinlik olan bütünlüklü bir planlamayı hekimlerle konuşarak yapmalıdır. 
TTB’nin yeni yönetimini kanımca bu öncelikler beklemektedir.  Ve hekimler bunlarla ümitlenmek istemektedir.