Bir kentin gelişimini, metropol olmasını, dünyaya açılmasını sağlayan çok önemli faktörler vardır. Nüfus artışı, buna bağlı olarak inşaat sektörünün gelişmesi. Trafik ve alt yapı sorunlarının minimize edilmesi. Finans konusunda ciddi gelişmelerin yapılması ve elbette ki yerli-yabancı turizm kapısının açık olması. Bunların hayat bulması ve sirkülasyon elde etmesi için, fuarların katkısı azımsanmayacak kadar büyüktür.
Çok acılar yaşamış ve bir sürü badireden geçmiş kentimiz Diyarbekir, son on yıldır çok ciddi gelişimler gösterdi. Allah’a şükür olsun ki bu devam ediyor.
Diyarbekir, Mezopotamya Kuyumculuk Fuarı’ndan Gurme ve Yöresel Lezzetler Fuarı’na, Turizm Fuarı’ndan Güzellik Fuarı’na bir çok alanda fuarcılığa ev sahipliği yapıyor. Bunların içinde beni en çok keyiflendiren ve heyecanlandıran ise Kitap Fuarı’dır.
Kentimizde 2022 yılından önce birkaç yıl ara verilen Kitap Fuarı yine kuruldu ve kitapseverlerin hasretine son verildi. Bu sene, 26’sı Kürtçe toplam 216 yayınevi ve sivil toplum kuruluşunun katılımıyla gerçekleşen Fuar, birçok önemli ve özel isme ev sahipliği yaptı.
Kimini sadece televizyon ve gazete haberlerinden tanıdığımız, kimilerini sadece kitaplarından tanıdığımız birçok önemli isim, yazar ve düşün insanı kentimizde misafir oldu.
Fuar alanını gezme sırasında, öğrenci ve gençlerin çokluğu son derece memnuniyet vericiydi.
Gençler ve öğrenciler sadece gezmekle kalmayıp, çoğunun ellerinde satın alınmış kitap poşetleri vardı. İnsan, geleceğe dair daha bir umutlanıyor.
Nasıl umutlanmasın insan, kitap ve okumayla meşgul olan toplumların ne kadar ileri düzeyde olduğu hepimizin malumu.
Kitap giren evlere ve ülkelere medeniyet ve huzur girer. Ki coğrafyamızın ihtiyaçlar listesinin en başında yer alıyor.
30 Kasın günü çok kalabalık bir halk ve yetkili kitlesi tarafından açılışı yapılan Fuar’a katılım yine çoktu ve insanlar kitleler halinde geliyorlardı.
Okullar, servisler yoluyla öğrencilerini fuara getirip gezdiriyorlar, kitaplarla tanışmalarını sağlıyorlardı.
Fuar alanında, ilçelerden gelen servislerin çokluğu da dikkat çekiyordu.
Ekonomik nedenlerden dolayı kitap alışının hissedilir derecede düşmesine rağmen Diyarbekirli hemşerilerimiz başta olmak üzere çevre il ve ilçelerden gelen kitap severler stantları boş bırakmadılar.
Kitap satışının yanında, yapılan imza günleri ve söyleşiler de kalabalık kitleler tarafından izlendi.
Konuşmacılar hem kitapları hakkında konuştular hem de dünya ve ülke siyaseti ve kültür dünyası hakkında fikirlerini paylaştılar okurlarıyla.
Kuruluşundan bu yana gelen yayın evlerinin yanında ilk defa katılanlar da vardı. Ve tüm katılımcı yayınevleri Diyarbekirlilerin ilgisinden son derece memnundular.
Hem sosyal medya hem de görsel ve yazılı medyada haber değeri taşıyan bu organizasyon, kentin tanıtımı için önemli bir çalışma.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin, DTSO Başta olmak birçok sivil toplum örgütünün ve Diyarbekir’de yaşayan edebiyat insanlarının katkısını minnetle yad etmek gerekiyor.
Kürtçe kitaplarını ‘toprak altına’ saklama gereği duyan bir geleneğin içinden gelen biri olarak, Fuarda Kürtçe kitapların olduğu stantların çokluğu ve kalabalık oluşu kendi adıma daha bir memnuniyet verici durumdu. Kendimce duygulu anlar yaşadım.
Gerçi Fuarda Nelson Mandela’nın ‘Özgürlüğe Giden Yol’, Mahmut Aba’nın ‘ Dildarê Serkeftinê’, Mehmet Hayri Durmuş’un mektuplarının derlendiği kitap ile Hatip Dicle’nin ‘Efrin Direniş Günlüğü’ adlı kitaplara el konulması çok nahoş bir durumdu.
2024 yılına gelmişiz hala, kitaplardan korkulup onların toplatılması hiç de kabul edilir değil.
Kentimizin gelişimini sağlayan her tür organizasyon başımız gözümüz üzerinedir.
Desteklenmesi ve omuz verilmesi elzemdir.
Daha çok etkinlik
Daha çok fuar
Daha çok gelişmişlik, kentimize yaraşır.