Eskiden mevsim değişimlerinin bu kadar keskin ve etkili olduğunu hatırlamıyorum. İlkbaharı iliklerimize kadar yaşardık. Sonra yaz kendi halinde, yerini sonbahara bırakırdı ve en sevdiğim mevsim kış, konuğu olurdu evlerimize. Evet, kış aylarında genel geçer hastalıklar yaşanır ve bol C vitamini takviyesiyle geçinip giderdik. Ama son birkaç yıldır, mevsimler değişti, geçişler çok keskin oldu ve o canım kış hakkıyla yaşanmaz oldu.
Canım kış diyorum zira ben kış insanıyım.
Üşümek de üşümekten korunmak da hoşuma gidiyor.
Evet, “Havîn bavê feqîr û fiqeraye” ama seviyorum kışı.
Neyse konumuz kış sevgisi değil.
Son yıllarda yaşanan iklim değişiklikleri, dengesini bozdu dünyamızın.
Kim bozdu?
Dünya için yanıp tutuşan bizler tabi ki.
Hem en güzel şekilde yaşamak istiyoruz dünyamızı hem de tüm nimetlerinden yararlanmak ve elde etmek için çabalıyoruz. Beri taraftan da o güzelim dünyamızın yaşanılabilir tüm alanlarını tar u mar ediyoruz.
Bu tar u mar, başka bir yazı konusu olsun.
Ne de olsa çuvaldızımız elimizden düşmüyor.
Kış aylarında evimize ve hayatımıza konuk olan hastalıklar vardır.
Gribal enfeksiyon ve nezle bunların başında gelir.
Hapşırmalar, öksürmeler, vücut kırgınlıkları ve dinmek bilmeyen eklem ağrıları. Bunlara yakalanmak ne kadar kolaysa kanaatimce korunmak da o denli kolay.
Bu konuda sevgili sağlık emekçileri bir sürü tıbbi telkinlerde bulunabiliyorlar. Müteşekkiriz onlara ama kendi kendimize de yapacağımız çok basit korunma yöntemleri vardır.
Her şeyden önce, bulaşıcılığı arttıran durum ve yerlerden azami ölçüde uzak durmakta fayda var.
Soğuk algınlığı ve grip gibi enfeksiyon hastalıkları taşıyanlarla kesinlikle temas kurmamalıyız.
Kalabalık ve havasız ortamlardan mutlaka uzak durmalıyız.
Kişisel temizliğe önem vermeli ve kullandığımız malzemeleri dezenfekte etmeliyiz.
Mesela, yeterli derecede uykumuzu almamız bile kış hastalıklarından korunmamız için önemli bir faktör.
Tabi bunlar kaçınmamız gereken birkaç madde, gel gelelim hastalandığımızda verilmiş ilaçların dışında neler yaparsak rahatlarız konusuna.
Bir defa her derde deva nane-limon mütemadiyen tüketmemiz gerekenlerin başında gelir. Zencefil ve bal tüketimi ile ıhlamur kullanmak da son derece faydalı olacaktır. Tabi ki bol limonlu sıcak çorbalar da bizi ayakta tutmaya yarar şeylerden.
Önümüz kış ve her daim hazır olmamız gerektiği gibi hazır olmalıyız. Buna, kış insanı olan ben de dahilim.
Geçen gün bir arkadaşım; “yahu biz aktar mıyız bunları evlerimizde bulunduralım” diye şikayet etti.
El cevap; sevgili dostlarım, evimizdeki herhangi bir teknik soruna müdahale etmek için nasıl ki pense ve tornavida gibi materyaller bulunduruyorsak haklı olarak, ruhsal ve fizikler sorunlarımız karşında tedaviye yardımcı olacak malzemeler de bulundurmamız gerek.
Değil mi?