Ordinaryüs Anatomi Profesör, cerrahi Doktoru Zeki Zeren’in kurduğu Saygısızlıkla Savaş Derneği, Haziran 1945’te kurulmuş. Amacı “İstanbul şehrinde ileri, medeni bir şehir topluluğu yaşayışının gerektirdiği karşılıklı saygı adabını kökleştirmek ve yaymak için çalışmak”mış. Afişini efsanevi grafik sanatçısı İhap Hulusi yapmış. Kısa adı SaSaDe olan Dernek kendini 1952’de feshetmiş.
Derneğin yaptırdığı afişte takım elbiseli, kravatlı ve şapkalı bir erkek elinde bir dizi slogan, halka bazı mesajlar gösterir. “Vatandaş, Yere Tükürene, Yasak Dinlemeyene, Herkesin Rahatını Bozana, Saygısızlıkların Her Türlüsüne, Aldırmamazlık Etme” der.
Dernek İstanbul’da büyük ilgi görür.
Derneğin amacı “İstanbul şehrinde ileri, medeni bir şehir topluluğu yaşayışının gerektirdiği karşılıklı saygı adabını kökleştirmek ve yaymak için çalışmak” olarak dillendirilir.
Ama olmaz, yürümez, verilen konferanslar, afiş ve kitaplar hiç bir işe yaramaz. 1952’ye gelindiğinde dernek kendini fesheder.
Derneğin kurucu başkanı Prof. Zeki Zeren, “Son senelere kadar İstanbul’da hoş bir atmosfer vardı ama maalesef bu son senelerde hissedilir şekilde değişti. Şehirde saygısızlar çoğaldı. Saygılılara cesaret vermek istedik, ancak ne yazık ki saygılılar saygısızlardan çekindiler. Onlarla mücadeleye girişmektense, temas etmemeyi tercih ettiler…” diyerek uğraşlarının karşılıksız kaldığını söyler.
Aradan yarım asırdan fazla bir zaman geçer ve 10 Haziran 2014’te “kim milyoner olmak ister” yarışmasında 125 bin tl değerinde 10.soru olarak derneğin adı sorulur.
Çekilmişti yarışmacı.
Aklımın bir köşesinde kalmıştı derneğin adı. Ta ki önceki günlerde Burcu Aktaş’ın Karanfilli yazı’sını okuyuncaya kadar.
Topluluk yaşamında saygısızlıkla savaş gereği ve Hemşehrilik Adabı gibi konularda konferans vermiş (1900-73). Zeki Zeren bir dönem vekillik de yapmış ve tıp dilinin türkçeleşmesi üzerine de çok çaba göstermiş biri. 27 Mayıs 1960 askeri darbesi sonrası İstanbul Üniversitesi anatomi kürsüsü başkanıyken üniversitelerden atılan 147 akademisyenden biridir. 1961-65 yılları arasında 12. dönem CHP İstanbul milletvekilliği de yapmış. Tıp mesleği üzerine 30 da kitap yazmış Zeren hoca.
1923 yılında okullarda ders olarak okutulan Adabı Muaşeret (Görgü kuralları ve Nezaket) 1960’lara kadar sürer ve sonra kaldırılır müfredattan. Halbuki günün koşullarına göre güncellenerek sürseydi sahi iyi olur muydu ki!
Mesela 1990’lı yılların ikinci yarısında Diyarbakır’da kurulan ÇEV-GÖN’ün afişini hatırlıyorum. Aynaya bakan biri Aynaya tükürüyor. Altındaki slogan yere değil yüzüne tükür.
Hayat böyledir sanki! Görgüsüzlüğün tavan yaptığı tuhaf zamanlarda; “Varakı mihri vefayı kim okur, kim dinler…”